GÖRME YETERSİZLİĞİ NEDİR ? (GÖREMEME ) VE GÖREMEME NEDENLERİ ?

GÖRME YETERSİZLİĞİ (GÖREMEME NEDİR?)

 Görme yetersizliğini tanımlayabilmek için görme keskinliği ve görme alanı kavramlarının içeriğini açıklamak gerekmektedir.

 Görme Alanı:

 Baş çevrilmeden ve gözler oynatılmadan görülebilen tüm alanı ifade etmektedir. Normal gören bireylerde yaklaşık 180 derecedir.

 

Görme Keskinliği: 

Gözün özel bir mesafeden görme ve ayrıntıları ayırt etme yeteneğini ifade eder.

 Görme keskinliği ölçümü feet ile ifade edildiği zaman 20/200 normal bireyin 200 feette gördüğünü 20 feette görmek anlamına gelir ve metrik sistemde bu 6/60’a denktir. Yani normal gözün 60 metrede gördüğünü 6 metrede görmeyi ifade eder. 

Görme yetersizliği (görememe )Tıbbi tanım :

 Görme yetersizliği olan bireylerin yasal imkânlardan yararlanabilmesi için yasal tanımda belirtilen uzak görme keskinliği ve görme alanı sınırları dikkate alınır. Yasalarla belirlenen tanım şöyledir: Görme alanı 20 dereceden az ve görme keskinliği 20/200 ya da daha az olan bireylere görmez (kör); görme keskinliği 6/18’den az 3/60’a eşit ya da daha fazla olan ya da görme alanı 10 dereceden az olan bireylere de az gören denilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu tanımdaki “az gören” ve “kör” ifadelerini bu sınıflara giren bireylerin temel destek ihtiyaçlarındaki farklılıklardan ötürü yetersiz olduğu görüşüne vararak tanımın değiştirilmesini gündeme getirmiştir. Örneğin, tamamıyla görme duyusundan yoksun olan birey ile 20/200 keskinliğinde görebilen bireylerin ihtiyaçları farklı olmasına karşın her ikisi de “kör” grubuna dâhil edilmekte ve bu sınıflamaya göre eğitim, sağlık vs. gibi hakları belirlenmektedir. Az görenler için de geçerli olan bu durumun uygulamada yol açtığı karışıklıkları gidermek amacıyla Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yeni bir sınıflandırmaya ve tanımlamaya gidilmesini önermiştir. Bu yeni sınıflandırma önerisi sınıflandırma başlığı altındaki tablolarda, şu an kullanılmakta olan tanım ile kıyaslamalı olarak verilmiştir.

Görme yetersizliği (görememe ) Eğitsel Tanımı :

 Yasal tanımlamada çok sınırlı da olsa görme duyusunu kullanabilen bireyler ile görme duyusundan hiç yararlanamayan bireyler aynı tanım kapsamındadır. Fakat eğitsel anlamda bireyin hangi duyularını kullanabildiği ve en çok hangisinden yararlandığı önem taşımaktadır. Diğer bir deyişle, bireye verilecek eğitim yöntemi, destek ve kullanacağı araç-gereçler görme duyusunu ne ölçüde kullanabildiğine göre değişmektedir. Bu nedenle görme yetersizliği olan öğrencilere eğitim verilirken bireysel özellikler ön planda tutularak eğitim ortamı, materyali ve yöntemi belirlenmelidir. Amaç düşük görme keskinliği de olsa görme duyusunu en etkili şekilde kullanabilmelerine olanak sağlamak olmalıdır. 

Görme yetersizliği (görememe )Nedenleri

 Dünya genelinde rastlanan görme yetersizliklerin nedenleri görülme sıklığına göre katarakt, kırma kusurları (Hipermetrop, miyop ve astigmat), Glokom, Maküler Dejenerasyon, Korneal Opaklık, Diabetik Retinopati, Trahoma, Prematür Retinopatisi, A Vitamini Eksikliği, Onkoserkiyazis, genetik göz hastalıkları olarak sıralanabilmektedir.